BASIN BÜLTENİ-Perakende Günleri, hız, akıl ve teknoloji üzerine kurulu oturumlarıyla devam ediyor

  • 04.12.2019 18:12

Türkiye’de perakende sektörünün nabzını tutan sektörün en büyük
buluşma platformu Perakende Günleri ikinci oturumlarıyla devam ediyor.
Soysal tarafından bu sene 19.’su düzenlenen Perakende Günleri’nin
bu yılki içeriği hız, akıl ve teknoloji üzerine kuruldu.
Türkiye’de perakende sektörünün nabzını tutan sektörün en büyük
buluşma platformu Perakende Günleri, birbirinden keyifli oturumları
ile sürüyor.Her sene olduğu gibi bu sene de perakendenin Türkiye’ye
kattığı ekonomik değerin konuşulduğu Perakende Günleri’19, verimli
oturumlarıyla göz doldurdu.

Kadın istihdamı giderek önem kazanıyor…

Lead Network Türkiye Başkanı Aysun Zaman: “Lead Network Hollanda
merkezli, dünya çapında 7000 üyesi olan bir STK’dır. Türkiye’de 2017
yılında dernekleştik ve 300 üyemiz ile 37 kurumsal partnerimizle
beraber çalışıyoruz. İş hayatındaki kadınların, üst yönetimlere
taşınması konusunda destekleyici çalışmalar yapıyoruz. Yönetim
masalarında kadınların olmasının çok faydalı olacağını düşünüyoruz.
Yönetim masasında kadın yönetici barındıran şirketlerin karlılığının
diğerlerine göre %6 daha fazla olduğunu gösteren araştırmalar var.
Bizim cumhuriyetimiz kadın-erkek omuz omuza kurulmuştur. Cumhuriyetin
ilk yıllarında kadının istihdamdaki payı %46 iken, şimdi maalesef
%38’e düştü. Öte yandan, Türkiye’de üniversite mezunlarının %49’u
kadınlardan oluşuyor. Eğitimde erkeklerle eşitiz ama iş hayatına
gelince bazı engellerle karşılaşıyoruz. Bizim en büyük hedefimiz en
kısa zamanda derneği bitirmek çünkü kadın haklarını savunmaya gerek
kalmayan bir dünya oluşsun istiyorum. Buradaki şirketlerin ajandasına
kendi şirketimde kadınlar için ne yapabilirim sorusunu koymak
amacımızdır”.
Yöresel ve bölgesel üreticilere destek vererek kalkınmaya katkı
sağlamak istiyoruz…
Türkiye Perakendeciler Fed. Başkanı Ömer Düzgün: “Oluşumumuz, 13
yıl önce yerel zincirlerinin birleşmesiyle gerçekleşti. Bugün
Türkiye’de 14 bölgesel dernekle ve 4000’in üzerinde satış noktamızla
sektörümüzde önemli bir gücü temsil ediyoruz. Biz yerel zincirler
kendi sermayesiyle kurulmuş olduğu bölgeden kazanç sağlayıp, yine
oraya yatırım yapan yapılarız. Yöresel ve bölgesel üreticilere destek
vererek kalkınmaya da katkı sağlamaya çalışıyoruz. En büyük gündem
maddeleri perakende yasası ve hal yasası. En son güncel verilere göre
perakende sektöründe, 34 bin satış noktası var. Yasamızın
güncellenmesi ve böylece market açılışlarının belli bir düzene
konulması gerekiyor. Bu sayı şu an çok yüksek. Gıda sektöründe çok
hızlı tüketilen birçok üründe maalesef KDV eşitlemesi yok. KDV
eşitlemesi yapılırsa tüketici kazanacak ve daha fazla alışveriş
yapacak. Bir üçüncü talebimiz ise özel markalı ürünlerle ilgili. Bu
gibi ürünlere sınırlar getirilerek yerli ve milli markalarımızın
yaşamasını istiyoruz. Türkiye’den yerli bir marka çıkarmak istiyoruz.
Bu sınırlanmanın da %25 oranında olmasını yasada talep ediyoruz.
Paydaşlarımıza ortak hareket etmemiz gerektiğini söylemek istiyorum.”

Deneyim ekonomisi önemli hale geliyor…

SAP Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Bülent Karal: “Yeni
jenerasyonun iş hayatına katılmasıyla birlikte deneyim odaklı karar
veren bir tüketici profiliyle karşı karşıyayız. Bizim kurguladığımız
iş sistemlerimiz ile oluşturduğumuz ürünler ve pazara gidiş modelleri
yerine tüketicilerin tercihlerine göre tasarlanmış ürünleri tercih
ediyoruz. Şirketlerin CEO’larına müşteri deneyimi sorulduğunda %80’i
çok iyi derken aynı firmaların müşterileri ise %8 diyor. Kötü deneyim
yaşayan müşterilerin %95’i bu deneyimi en az bir kişiyle paylaşıyor.
Sosyal medyada ise bu oran %45. Bir kötü deneyimi ortadan kaldırmak
için 12 olumlu deneyim gerekiyor. Bugüne dek hep operasyonel verilerle
ulaşıldı ancak artık deneyim verisine ihtiyacımız var. Esas problem,
operasyonel verilerle deneyim verileri birleştirilince çözüme
ulaşıyor. Bu verileri birleştirip yeni iş modelleri tasarlamak bizim
en önemli iş başlığımız olacak.”

Perakendenin geleceği asıl şimdi…

Achim Schneider: “Artık Döngüsel Ekonomi’den bahsediyoruz.
Perakende de döngüsel ekonomiye odaklanmalıyız. Nüfusla ilgili
değişimler yaşanıyor. Mobil cihazların sayısı artıyor. Dijital
mecralar (Amazon gibi) büyük yükselişte. Mağazaların da aynı zamanda
yapısı ve çehresi değişiyor. Bir taraftan teknoloji ve trendler
ilerliyor. Her şeyin ötesinde olduğumuzu düşünüyoruz ama yerimizde
sayıyoruz. Kendimizi ve çehremizi değiştirmemiz gerekiyor. Müşteriler
artık güvenilir deneyimlere yaklaşıyor. Her şey büyüyor gelişiyor ama
bizim için tabi ki karlılık da önemli. Online ortamda bir ürünü deneme
şansımız yok. Ama artık üç boyutlu nesne tarayıcı sistemler var.
Böylece ayağınızın ölçüleri taranarak ayakkabının size uyup
uymayacağını bile anlayabiliyorsunuz. Müşteriler alışveriş yaparken
her şeyin kolay olmasını istiyor. Bunun için de perakendeciler, iş
modellerini nasıl yenileyeceklerine ve geliştireceklerine bakmalılar.”

Çin, ezber bozdu…

Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan: “Büyük çelişkiler dönemindeyiz,
farklılaşmalar, tezler ve antitezlerin birbirleriyle savaştığı
dönemdeyiz. Peki bu dönem nasıl ortaya çıktı? Cevap basit, endüstriyel
devrimin ortaya çıkış şartları ile bugünkü koşulların ortaya çıkış
şartları arasında çok da fark yok. Teknolojide inanılmaz bir dönüşüm
var. Endüstri 4.0 yeni bir uygarlık sistemi. Ve buna uygun bir siyasi
sistemin ortaya çıkması kaçınılmaz. Küreselleşme süreci ile birlikte
yeni bir ekonomik modelden bahsediyoruz ve yeni bir siyasi modele
ihtiyaç duyuluyor. Tabi bu ihtiyaç ve ortaya çıkış küresel düzenin
temellerini sarstı. Berlin duvarı yıkıldığında duvarlar hayatımızdan
çıktı dediğimiz dönemde bugün 77 ülkenin kendi duvarı yani sınırı var.
Bunlar insanın insana dokunuşunu engelleyen duvarlar. Yeni bir siyasi
model kuşkusuz olacaktır. Nasıl şekillenmekte olduğunu 2001’de ilk
defa gördük. Küresel terör saldırısı bundan sonraki yüzyılın güvenlik
endişeleri içerisinde yapılacağını, güvenlik mimarisinin formunun
yepyeni bir biçimde olacağını söyledi. Dünyada savunma harcamaları 8
trilyona ulaşmış durumda. En çok harcama yapan ilk 5 ülke arasında
Rusya yok. ABD’den sonra Çin ikinci sırada. Çin AR-Ge’ye en fazla
yatırım yapan 378 milyar dolar, yüz tanıma sistemi ile vatandaşlarını
merkeze bağladı. Çin’in bugün üretmeye çalıştığı şey “tek kuşak tek
yol projesi” tüm dünyada genel olarak ekonomi ve endüstrisini ve
konsantrasyonun alanlarının kaymasına neden olabilecek çok önemli bir
proje. Trump ise buna karşı ticaret duvarları örmeye çalışıyor.
Siyaset ekonomiden bağımsız olarak şekillenmez ancak ekonomiyi
anlamayanlar siyaseti yorumlayamazlar. Bugün içeresinde yer aldığımız
dünya, teknolojilerin devlet otoritelerinin elinin altına sunuluyor.
Artık liberal demokrasilerden bahsedemiyoruz.”

Foreks Haber Merkezi ( haber@foreks.com )
http://www.foreks.com
http://twitter.com/ForeksTurkey