Şubat ayı Ödemeler Dengesi

  • 11.04.2019 16:15

Cari açıkta yavaş büyüme kaynaklı düşüş

Cari açıkta % 1'in altına doğru – Şubat ayında ödemeler dengesi, 0,9 milyar dolarlık piyasa beklentisi ve bizim beklentimize karşılık 0,7 milyar dolar cari açık verdi. Böylece, 12 aylık vadeli cari işlemler açığı bir ay önce 20.8 milyar dolardan Şubat ayında 17.0 milyar dolara geriledi. Bir önceki ay 17,8 milyar dolar fazla veren 12 aylık enerji dışı cari denge 21,4 milyar dolara yükseldi; enerji ve altın hariç cari fazla ise önceki ay görülen 24,7 milyar dolardan 27,9 milyar dolara çıktı. İthalattaki daralmanın bu yılın ikinci yarısına kadar devam etmesini ve cari işlemler dengesindeki iyileşmeye katkıda bulunmasını bekliyoruz. 2018'de cari açık 27,8 milyar dolar ile GSYİH'nın %3,5'i seviyesinde gerçekleşmişti. Bu sene bu oranın % 0,7'ye gerilemesini bekliyoruz.

Finansman gereksinimi azaldı – Finansman tarafında, geçen sene Şubat ayında 2.4 milyar dolarlık sermaye girişine karşılık bu sene sermaye girişi hafif düşüşle 2,1 milyar doları olarak gerçekleşti. Böylece 12 aylık sermaye çıkışı bir önceki ayda görülen 9,6 milyar dolardan 9,9 milyar dolara yükseldi. Aylık bazda 0,5 milyar dolarlık doğrudan yabancı yatırım girişi olurken 2,0 milyar dolarlık kamu Eurobond ihracı sayesinde aylık 1,8 milyar dolarlık portföy girişi gerçekleşti. Net hata ve noksan şeklinde 1.4 milyar dolarlık giriş ile birlikte aylık 2,1 milyar dolarlık sermaye girişi, 0,7 milyar dolarlık cari işlemler açığının finanse edilmesinin ardından 2,8 milyar dolarlık rezerv birikimine yol açtı.

Kırılgan finansman yapısı devam ediyor – Düşük cari işlemler açığının düşük finansman ihtiyacı anlamına geldiğini kabul etmekle birlikte cari açığının kırılgan finansman yapısı, yüksek rezerv ve net hata ve noksana dayanma eğilimi devam ediyor. 12 aylık toplam bazda 17,0 milyar dolarlık cari açık ve 9,9 milyar dolar sermaye çıkışı, 18,7 milyar dolar tutarında net hata noksan ve 8,1 milyar dolar rezerv kullanımı ile karşılandı. Cari açığın önümüzdeki aylarda daha da düşmesini öngördüğümüz için sermaye ihtiyacının döviz kurlarına baskı yapmamasını bekleyebiliriz. Ancak düşük rezerv seviyesi, dış finansman koşullarının gelişmekte olan piyasalar için elverişli olmadığı bir ortamda ödemeler dengesi açısından endişe kaynağı olmaya devam edecektir.