BASIN BÜLTENİ-Enerji sektöründeki değişim ve dönüşümü yönetmede kadının gücü tartışıldı
- 05.04.2021 06:10
İstanbul Gedik Üniversitesi ve Yönetim Araştırmaları Derneği iş
birliği ile düzenlenen Yönetim Araştırmaları / Mühendislik
Uygulamaları Dijital Sempozyumu (YÖNAR/MU'2021)'nda 3 Nisan Cumartesi
günü "Enerji Değişmek için Dönüşürken Kadının Gücü" konulu çevrimiçi
panel gerçekleşti.
İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Sürdürülebilir
Üretim ve Tüketim Derneği (SÜT-D) Başkanı Prof. Dr. Filiz
Karaosmanoğlu'nun panel başkanlığını yürüttüğü oturumda, İş Annesi
Derneği Kurucu Başkanı Aynur Gönce, Yenilenebilir Enerji ve Enerji
Sektörü Türk Kadınları Grubu (TWRE) Kurucu Başkanı Sedef Budak, Gufo
İletişim Kurucusu Derya Adin ve İstanbul Gedik Üniversitesi Öğretim
Elemanı Enda Tolon söz aldı.
Kadın istihdamı enerji sektöründe artmalı
İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Sürdürülebilir
Üretim ve Tüketim Derneği (SÜT-D) Başkanı Prof. Dr. Filiz
Karaosmanoğlu: "Akıllı Dönüşüme Yolculuk diyerek bir araya geldiğimiz
YÖNAR'21'de akıllı enerji sistemleri, ulaştırma, ısıtma ve endüstrinin
elektrifikasyonunu mühim. Enerji sektörünün değişmek için dönüşümünde
kadın istihdamı enerji sektöründe artmalı. Kadın gücü erişilebilir ve
temiz enerji için ülkemizin enerjisini artıracak" dedi.
İş Annesi Dostu Ödülleri hayata geçirilecek
İş Annesi Derneği Kurucu Başkanı Aynur Gönce: "Sürdürülebilir
enerjiye geçişte pek çok yöntem, yaklaşım ve kaynak kullanımı da
dönüşüyor. Şirketler, hükümetler bu dönüşümde kadının enerjisinin
sağlayacağı katkının yeterince farkında mı? Araştırmaların ve kadın
istihdamında öncü adımlar atan şirketlerin verileri açıkça ortaya
koyuyor ki kadınlar iş hayatında daha detaycı ve birçok işi bir arada
yürütebilme becerisi çok yüksek. Kadınların enerjisi, iş süreçlerini
geliştirmede çok büyük bir fark yaratabiliyor. Kadınların ikna
kabiliyeti, gelişmiş planlama yeteneği, yaratıcı zekası, kriz çözme
becerisi kesin olarak bu dönüşümün bir parçası haline getirilmeli.
Dünyada kadının benzersiz enerjisinden yararlanmakta öteden beri bir
isteksizlik var. Elbette bu isteksizliğin sosyolojik ve politik açıdan
çok derinlere inen kökleri var ama o kökleri yerinden sökebiliriz.
Bunu kız kardeşlik enerjisinin gücü sayesinde birlikte başarabiliriz.
Kız kardeşlik enerjisinin ve kadın çalışanların birbirine desteğinin
şirketlerde bir kurum kültürü olarak yerleşmesi için İş Annesi Derneği
olarak Fokus Grup etkinlikleri yapıyoruz. İş annelerinin enerjisini
yükseltmek ve bu enerjiyi en verimli şekilde kullanmalarını sağlamak
şirketlerin, işverenlerin, markaların, yerel yönetimlerin en önemli
sorumluluklarından biri. İş Annesi Derneği'nin hedefi, bu bilincin ve
bu yaklaşımın oluşmasını, gelişmesini sağlamak. Bu amaçla 'İş Annesi
Dostu Ödülleri'ni planlıyoruz. İşe alımlarda 'anne olma potansiyeli'
üzerinden kadınlara yönelik olumsuz karar verme yaklaşımının ortadan
kaldırılması amacıyla pilot şirketlerden başlayacak şekilde 'Ebeveyn
Destek Birimi' kurulmasına ve iş hayatında 'Ebeveyn Destek Sorumlusu'
pozisyonunun oluşturulmasına öncülük etmeyi planlıyoruz. Ayrıca
özellikle sanayi sektöründe ve kadın istihdamının çok düşük olduğu
sektörlerde 'İş Annesi Dostu Şirket Dönüşümü' programını hayata
geçirmeye karar verdik. Bunun için şirketlere rehberlik etmek
amacıyla, uzmanlar ve akademisyenlerle birlikte bir kılavuz
hazırlıyoruz. Detaylarını kamuoyu ile yakında paylaşacağız" diye
konuştu.
Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamayan projelere finans
muslukları kapandı
Yenilenebilir Enerji ve Enerji Sektörü Türk Kadınları Grubu (TWRE)
Kurucu Başkanı ve rüzgar ve güneş enerji santralleri teknik yatırım
danışmanı Sedef Budak konuşmasında, Dünya Bankası liderliğinde
belirlenen toplumsal cinsiyet eşitliği ve kapsayıcılık standartları
ile artık ülkeler ve şirketler için borçlanma şartlarının değiştiğine
ve sürdürülebilir, temiz, eşit ve adil olmayan projelerin finans
musluklarının kapatıldığına dikkat çekti.
2018 yılında kurulan TWRE'nin sektörün her kesiminden kadın
üyelere sahip olduğunu açıklayan Budak, "TWRE'nin üye profiline
bakıldığında yüzde 1 oranında CEO, yüzde 3 oranında genel müdür,
yüzde 3 oranında girişimci ve şirket sahibi, yüzde 3 akademisyen,
yüzde 5 danışman, yüzde 7 öğrenci, yüzde 10 uzman, yüzde 36 mühendis
ve yüzde 32 diğer kollarda yani mühendis olup mühendislik yapamayan,
basın yayın, ticaret, finans, yönetim konularında çalışan kadınlar yer
alıyor. Mühendislik dallarında ise elektrik, elektrik - elektronik,
makine, malzeme, kimya, fizik, jeotermal, meteoroloji, harita ve çevre
mühendislerinin yanı sıra şehir plancısı ve mimara kadar pek çok
farklı daldan mezun üyemiz mevcut" diye konuştu.
"Sıfır karbon aşısına ihtiyaç var"
Tüm dünyayı ortak bekleyen tek krizin iklim krizi olduğuna dikkat
çeken Gufo İletişim Kurucusu Derya Adin, enerji kullanım
alışkanlıklarında kapıda olan değişim ve dönüşümün sağlanması için tüm
dünyanın sıfır karbon aşısına ihtiyaç duyduğunu belirtti. Adin:
"Burada aşı için özel bir formüle de gerek yok. Yapılması gereken şey
karar vericiler, özel sektör, sivil toplum, akademi ve kamunun tam
anlamıyla bir iş birliği içinde hareket etmesi" dedi. Koronavirüs
küresel salgını gösterdi ki kadın liderler kriz dönemlerini daha
başarılı yönetiyor diyen Adin, iklim krizini kadının gücüyle
yeneceğimize inandığını açıkladı.
Bilinçlenmenin önemini de vurgulayan Adin, bilinçlenen toplumun
enerjiyi daha verimli tüketeceğini ve tükettireceğini hatta karbonun
denetçisi olacağını aktararak bu noktada medyaya da sorumlu
vatandaşlık görevi düştüğünü ifade etti. Medyada enerjinin A'dan Z'ye
doğru, tarafsız ve anlaşılır bir şekilde anlatılmasına ihtiyaç
olduğuna dikkat çeken Adin, bunun için enerji sektöründeki bu değişim
ve dönüşümün günlük hayattaki yansımalarının medyada daha fazla yer
alması gerektiğinin altını çizdi.
Kadın profesörlerin oranı yüzde 20
İstanbul Gedik Üniversitesi Öğretim Elemanı Enda Tolon ise şunları
aktardı:
"Üniversitelerin temel mühendislik dallarında, fen bilimlerinde,
hukukta, sosyal bilimlerde enerjinin tüm yönleri ile ilgilenen bilim
insanları bulunmakta. Hemen hemen tüm branşlarda enerji ve hatta
enerji-çevre ilişkisinin de akademik müfredatlarda yer aldığını
görmekteyiz. Ülkemizde, mühendislik ve doğa bilimleri fakülteleri ile
enerji enstitülerinde öğretim elemanları sayılarına bakıldığında
akademik kadrolardaki kadın akademisyen sayılarının profesör
kadrosunda yüzde 20 kadın, doçent kadrosunda yüzde 29, Dr. öğretim
üyesi kadrosunda yüzde 33, öğretim görevlisi kadrosunda yüzde 39,
araştırma görevlileri kadrosunda yüzde 40 olduğu görülüyor. Toplum
tarafından inşa edilen toplumsal cinsiyete ilişkin rol ve beklentileri
aynı şekilde yükseköğrenim kurumlarına da yansıdığını ve karar alma
mekanizmalarında kadınların daha az temsil edildiğini görmekteyiz.
Hali hazırda görev yapan ve atanan rektörlerden 127 devlet
üniversitesinde 8 rektör, 74 vakıf üniversitesinde 9 kadın rektör
bulunuyor. Kadınların yükseköğrenim olanaklarından ne kadar ve nasıl
yararlandıkları, akademik kariyerde ilerleme olanaklarının
araştırılması önem taşıyor. Kadınlar olarak bizler toplumumuzun
gelişmeye ve de değişime olan akıllı yolculuğunu enerjimizle
yönetebiliriz."
Foreks Haber Merkezi ( haber@foreks.com )
http://www.foreks.com
http://twitter.com/ForeksTurkey