BASIN BÜLTENİ-Schneider Electric, Veri Merkezleri için 2020 Trendlerini açıkladı

  • 29.04.2020 13:15

Schneider Electric, küresel deneyimi doğrultusunda veri
merkezlerinde yaşanan son gelişmeleri ve sektörün geleceğinde rol
oynayacak teknolojileri paylaştı.
Bu yeni dönemde veri merkezleri alanında büyük verinin
yönetilmesi, sürdürülebilirlik ve yetenek yönetimi öne çıkarken,
çözümler yapay zeka ve makine öğrenimi gibi yenilikçi teknolojilerle
şekillenecek.
Enerji yönetimi ve otomasyonun dijital dönüşümünde dünya çapında
uzman olan Schneider Electric, iş dünyası için güçlü fırsatlar ve
zorluklar barındıran veri merkezleri alanında son e güçlü bir veri merkezi ile
pürüzsüz operasyonlar yönetmek isteyen şirketler için Schneider
Electric, yapay zeka ve makine öğrenimi gibi 2020 yılı ve sonrasında
gelişime yön verecek teknolojileri ve uygulamaları paylaştı.

Veri merkezi pazarını etkileyen gelişmeler

Veri alanında büyük artış

Bugün veri merkezleri işletmelerin sürekli artan dinamik veri
işleme, taşıma, depolama ve koruma ihtiyaçlarını karşılamak durumunda.
IDC'ye göre 2025 yılı itibariyle veri merkezleri yaklaşık 175
zettabyte veri işleyecek (1 zettabyte, bir milyar terabyte veya bir
trilyon gigabyte'a eşittir). Bu ortamda hızlı ölçeklenebilirlik,
kritik bir başarı faktörü olarak ortaya çıkıyor. Schneider Electric,
bu doğrultuda şirketlerin depolama, ağ ve işleme alanındaki artışın
gerekli kıldığı fiziksel altyapıyı sağlayan modüler/ölçeklenebilir güç
ve soğutma çözümlerine yöneldiklerini belirtiyor. Bu çözümlerin
boyutları sınır bilişim ortamlarına yönelik küçük, duvara monte edilen
panolardan oda büyüklüğünde prefabrike modüllere kadar değişiyor.
Ayrıca yeni nesil bulut tabanlı DCIM çözümleri operasyonel veri
görülürlüğünü artırıyor, böylece veri merkezi ve sınır bilişim
performansı sürekli olarak artıyor.

Veri merkezi esnekliği ve sürdürülebilirliğinde iyileşme

Sert hava koşulları, dünya çapında artıyor ve bu da veri
merkezlerinin operasyonlarında kesintilere neden olabiliyor. Bu
kapsamda sunucu barındırma tedarikçileri ve veri merkezi sahipleri
için yeni dijital çözümler, hava koşulları ile ilişkili çalışılamayan
sürelerin minimize edilmesine yardımcı oluyor. Bunun başarılı bir
örneği olarak Schneider Electric, Avustralya merkezli bulut ve hizmet
tedarikçisi iseek’in hortum gibi doğal felaketlere daha iyi
direnebilecek bir veri merkezi altyapısına sahip olabilmesi için çözüm
ortağı oldu. iseek’in temel ihtiyaçları kritik IT altyapısının zorlu
hava şartlarında dahi 7/24 çalışması, kesintisiz ağ bağlanabilirliği
ve veriye erişim ve çalışılamayan süreler minimize edilerek mali
kayıpların önüne geçilmesi yönündeydi. Bu kapsamda şirket, çalışma
süresi ve verimlilik ihtiyaçlarını karşılamak için bulut tabanlı bir
yönetim platformu olan EcoStruxure IT ve Lityum İyon (li-iyon)
bataryalı Galaxy UPS çözümlerinden yararlandı. Bu çözümler
tesislerdeki büyüme ve depolama gereksinimlerini karşılamanın yanı
sıra en zorlu şartlarda kesintisiz çalışma için gereken yedekliliği de
sağlıyor.

Veri merkezi çalışanlarının yetenek yönetiminin sağlanması

Schneider Electric ve Greenbiz tarafından 300'den fazla kurumsal
enerji ve sürdürülebilirlik uzmanı ile yürütülen bir anket
çalışmasında katılımcıların %41'i veri ile ilgili doğru kurum içi
uzmanlığa sahip olmadıklarını belirttiler. Bu, hızla dijitalleşen bir
dünyada önemli bir engel olarak öne çıkıyor. Schneider Electric bu
engeli aşmak üzere ekiplerine dijital becerilerini geliştirmeleri için
kesintisiz eğitim sağlıyor ve konuya özel uzmanlık için yeni
çalışanlar işe alıyor. Aynı zamanda müşterilerine özel çözümler
geliştirmek üzere onların ihtiyaçları ve beklentilerini yakından takip
ediyor. Bu kapsamda iş birliklerine de önem veriyor ve iş
ortaklarından oluşan bir ağ ile sınır bilişim ve veri yönetimi
alanında yenilikleri hayata geçiriyor.

Veri merkezi yönetiminde geleceği şekillendirecek teknolojiler

Sektördeki bu koşullar doğrultusunda Schneider Electric, veri
merkezi uzmanlarının, veri merkezlerinin giderek büyüyen sektör
trendlerine uyum sağlamaya hazır olmasını sağlamak için daha fazla
değil, daha akıllıca çalışmaları gerektiğini vurguluyor. Doğru
üretkenlik araçlarının seçilmesi, yaşanan hızlı dönüşüme uyum
sağlayabilmek için kritik öneme sahip. Varlık yönetimi, risk azaltma,
değişiklik yönetimi ve kapasite planlamayı destekleyen yeni araçlar
bugün ve gelecekteki veri merkezi zorlukları için sağlam bir yol
haritası sunuyor.

Yapay zeka ve makine öğrenimi

Yapay zeka (AI) ve makine öğrenimi (ML) önemli bir dönüşümden
geçti ve bu yıl itibariyle bu akıllı sistemlerin neler yapabileceği
görünür oluyor. Veri merkezlerinde giderek daha gelişmiş hale gelen
görev otomasyonu ve önleyici bakım algoritmaları sayesinde yöneticiler
rutin görevlere daha az, geleceğin planlanmasına daha fazla
odaklanabiliyor. AI ve ML algoritmaları daha gelişmiş hale gelirken
doğruluk seviyeleri de artıyor. Akıllı UPS'ler yeni batarya
ihtiyaçları ve sorun giderme konularında kullanıcıları uyarabiliyor.
Algoritmalar bakım ihtiyaçları ile ilgili olarak, daha doğru öngörüler
için geçmiş verilerden faydalanıyor. Akıllı sistemler herhangi bir
bileşende arıza riski bulunduğu konusunda uyarı vermenin yanı sıra
veri odaklı öngörücü bakım modelleri aracılığıyla arıza riskini
minimize edebiliyor.

Kendi kendini onaran sistemler için altyapı otomasyonu

AI algoritmaları veri merkezinde, sınır bilişim üzerinde veya
sahadaki sunucu odalarında kritik altyapının tam otomasyonu için
gereken zemini hazırlıyor. 2020 yılı itibariyle önleyici bakımda bir
sonraki adım olan kendi kendini onaran sistemler ile ilgili ciddi
ilerleme kaydedilecek. Algoritmalar topladıkları veriler sayesinde
öğrenirken, sorunların insan müdahalesi olmadan yazılım, bellenim veya
donanım tarafından çözülmesini mümkün kılacak. Şimdiden akıllı izleme
ve yönetim çözümleri ve planlama ve modelleme uygulamaları insan
müdahalesi olmadan güncelleme zamanlarını tespit ediyor ve
güncellemeleri kesintiye neden olma ihtimali en düşük olan zamana
otomatik olarak planlıyor. Bu sistemler daha fazla kendi kendine yeter
hale gelirken operasyonel verimliliği artırıyor ve çalışanlara daha
katma değerli işler için zaman kazandırıyor.

‘Hizmet olarak her şey’ modelleri yaygınlaşıyor

Barındırmalı ve bulut çözümlerinde daha yaygın hale gelen ‘hizmet
olarak’ modelleri 2020 yılı itibariyle altyapı yönetimine geçiyor.
Yazılım, altyapı ekipmanı, güvenlik ve bakım gibi hemen hemen her şeyi
kapsayan hizmet tabanlı modeller veri merkezi, sınır bilişim sahaları
ve hibrit IT ortamlarının diğer bileşenleri tarafından giderek daha
fazla kullanılmaya başlandı. Sistem şöyle çalışıyor: yeni yazılım veya
ekipmana ihtiyaç duyan kurum çözümün sağlanması ve bakım, gereken
yenilemeler ve sorun giderme için tedarikçi ile sözleşme imzalıyor.
Müşteriler ilk aşamada sermaye yatırımı yapmak yerine abonelik bazında
hizmetler için ödeme yapıyor. Bu hizmetler farklı kaynaklardan
alınıyor olmakla birlikte kurumlar, birden fazla tedarikçinin
yönetilmesinden kaynaklanan karmaşıklığı azaltmak için sürecin
yönetilmesinde tek bir iş ortağına yönelme eğilimindedir. Sonuç olarak
bu hizmet modeli, IT personelinin iş yükünü hafifletiyor ve katma
değerli faaliyetlere odaklanmasını sağlıyor.

Yeşil veri merkezleri

2020 yılı itibariyle veri merkezlerinin karbon ayak izinin
azaltılmasına yönelik ciddi bir talep öngörülüyor. Bu kapsamda AI ve
otomasyon teknolojileri veri görülürlüğünü artırarak ve veri merkezi
yöneticilerinin enerji tüketimini düzenlemesini ve karbon ayak izini
azaltmasını mümkün kılarak sürdürülebilirlik alanında önemli rol
oynayacak. Yeşil veri merkezlerine global ölçekteki büyük ilgi
sürdürülebilirlik ile ilgili yeni düzenlemelerle sonuçlanabilir. Bu
düzenlemeler olmasa da birçok kurum, kısmen sosyal sorumluluk sahibi
şirketler için çalışmayı tercih eden çalışanlarının ve diğer
paydaşlarının baskısıyla, karbon ayak izini azaltmanın yollarını
aramakta. İşgücü içindeki payı artan Y kuşağının şirketleri kendi
değerlerini benimsemeye zorlamasıyla baskının artması muhtemel. IDC'ye
göre tedarik tüketim modelleri ile ilgili bir ankette katılımcıları
%83'ü sürdürülebilirlik ile ilgili taahhütlere veya programa sahipken,
%99'u yalnızca sürdürülebilirlik ile ilgili taahhütlerde bulunmuş iş
ortaklarıyla çalışmakta veya bunlara öncelik vermekte.

Foreks Haber Merkezi ( haber@foreks.com )
http://www.foreks.com
http://twitter.com/ForeksTurkey