Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, 'Sanayi ve Teknoloji Stratejisi'ni açıkladı

  • 18.09.2019 09:53

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Sanayi ve Teknoloji
Stratejisini açıkladı.
Varank'ın konuşmasının tam metni şu şekilde:
"Sanayi ve Teknoloji Stratejimizi, 11.Kalkınma Planı doğrultusunda
hazırladık.
Bildiğiniz üzere, planın odağında sanayi ve teknoloji bulunuyor.
Bu noktada biz de, 2023’e giden yolda oldukça somut hedefler
belirledik.
Peki bunlar neler?
Milli gelirde imalat sanayinin payını artırmak istiyoruz.
Son 10 senede ortalama yüzde 16,5 olan bu payı, 2023 yılında yüzde
21’e çıkarmayı hedefliyoruz.
Yenilikçi ve daha gelişmiş bir sanayi için, sanayide çalışan işçi
başına katma değeri 35 bin dolara ve imalat sanayi ihracatını da 210
milyar dolara yükseltmek istiyoruz.
Tabi bu ihracatın, teknoloji yoğunluğunun artması da üzerinde
önemle durduğumuz bir konu.
Bu kapsamda imalat sanayi ihracatımızda orta-yüksek ve yüksek
teknolojili ürünlerin payını yüzde 50’ye çıkarmayı arzuluyoruz.
Daha rekabetçi ve yüksek katma değerli üretime giden yol, Ar-Ge’ye
yapılan harcamalardan geçiyor.
Ar-Ge harcamalarının milli gelirdeki payını yüzde 1,8’e, bu alanda
çalışan insan kaynağımızı 300 bin kişiye ve araştırmacı sayımızı 200
bin kişiye çıkaracağız.
Ar-Ge yatırımlarında dünyada söz sahibi olan ilk 2 bin 500
firmalık listeye, ülkemizden 23 firmayı sokmak istiyoruz.
Biliyorsunuz teknolojik dönüşümün temel sürükleyicisi beşeri
sermaye.
Buradan hareketle, yazılım alanında yetenek havuzumuzu genişletip,
en az 500 bin yazılımcımız olsun istiyoruz.
İşin yatırım boyutunu da ayrıca önemsiyoruz.
2023 yılına kadar, ülkemizde teknoloji tabanlı işlere yapılan
yıllık yatırımların büyüklüğünün 5 milyar liraya ulaşmasını
amaçlıyoruz.
Yeni teknolojilerle birlikte akıllı ürün ve hizmetler, piyasada
baskın olmaya başladı.
Bu noktada Türkiye’nin yıkıcı teknoloji alanlarında, küresel
ölçekte marka olacak en az 23 akıllı ürün çıkarmasını hedefliyoruz.
Tabi bunları yapacak yenilikçi, fırsatları en iyi şekilde
değerlendiren girişimcilere ihtiyacımız var.
Biliyorsunuz girişim seviyesinden 1 milyar dolar’ın üzerinde
değerlemeye ulaşan şirketlere Unicorn deniliyor.
Dünya’da 300’e yakın unicorn bulunuyor.
Ülkemizden de unicornlar çıksın, başarılarıyla adlarından söz
ettirsin, hatta bunlara da Turcorn denilsin istiyoruz.
Bu kapsamda 2023’e kadar en az 10 Turcorn hedefimiz var.
Son olarak da kurumsallaşmayla ilgili hedefimize değinmek
istiyorum.
Sanayici, girişimci ve araştırmacılara paydaş-odaklı bir
yaklaşımla tek noktadan destek sunacak, onların ilk muhatabı olacağız.
Bunun için Bakanlığımız bünyesinde yeni mekanizmalar kurgulayıp,
verimliliği artıracağız.
Bahsettiğim hedeflere ulaşmak için sanayi stratejimizde 5 ana
bileşen ve 23 alt politika belirledik.
İlk bileşenimiz Yüksek Teknoloji ve İnovasyon.
Burada amaç ülkemizi kritik teknolojilerde rekabetçi bir yapıya
kavuşturup, küresel ligde önemli bir oyuncu haline getirmek.
İkinci bileşen olan Dijital Dönüşüm ve Sanayi Hamlesiyle,
teknoloji odaklı sanayileşme için somut adımlar atacağız.
Girişimcilik alanında uygulayacağımız politikalarla, fikirden
ürüne kadar tüm süreçte girişimci sayısını artıracak ve ekosistemi
daha da güçlendireceğiz.
Beşeri Sermaye’nin Dönüşümü ve Altyapı Alanında hayata
geçireceğimiz politikalar, başarıya giden yolun hızlandırıcıları
olacak.
Detaylara girmeden önce, bu stratejinin bel kemiği olan Teknoloji
Odaklı Sanayi Hamlesi programına özel bir parantez açmak istiyorum.
11. Kalkınma Planında da yer bulan bu program, yüksek katma
değerli ürünlerin yerli imkân ve kabiliyetlerle üretimini amaçlıyor.
Bunun için odak sektörlerdeki öncelikli ürünleri destekleyeceğiz.
Bu kapsamda Ar-Ge, Ür-Ge, yatırım, pazarlama ve ihracat
süreçlerini uçtan uca yönetecek
Alıcı ve üreticiyi aynı anda teşvik edeceğiz.
Programla destekleyeceğimiz yatırımlar, stratejik yatırım
teşviklerinden faydalanacak.
Yatırım tutarının 50 milyon lirayı aşması durumunda, proje bazlı
teşvik sistemini devreye sokucaz.
Yatırımlara sunulacak destek paketinde, belirleyici ölçütlerden
biri projenin katma değeri olacak.
Tüm süreci tek pencereden yöneteceğiz.
Kamunun alıcı olduğu projelerde alım garantisi mekanizması
çalışabilecek.
Böylelikle üretimde dışa bağımlılığı azaltıp, cari açığı kalıcı
olarak düşürecek ve küresel rekabette elimizi güçlendireceğiz.
Pilot uygulama olarak makine sektörüyle başlıyoruz.
Ürün listemiz bugün itibarıyla Resmi Gazetede yayımlandı.
İnşallah Ekim ayıyla ilk çağrımıza çıkarak, yatırım başvurularını
almaya başlayacağız.
Konuşmamın bu bölümünde Sanayi Stratejimizin bileşenlerini
detaylandırmak istiyorum.
Yüksek Teknoloji ve İnovasyon alanı altı temel politikadan
oluşuyor.
Bu kapsamda İLK olarak teknolojik yetkinlik ve sektörel yol
haritalarını belirleyeceğiz.
Bildiğiniz gibi yeni teknolojilere yatırım yapmak oldukça
maliyetli.
Farklı yetkinlikler gerektiriyor.
Dolayısıyla ilk aşamada yetkinliğimizin ve kaynaklarımızın yüksek
olduğu alanlara odaklanacağız.
Başka bir deyişle güçlü olduğumuz ve hızlı sonuç alacağımız
alanlardan yola çıkacağız.
Burada yeni bir yaklaşım daha getiriyoruz.
Sektörel yol haritalarını belirlerken, ekosistemlerini de dikkate
alacağız.
Somut örnekler vereyim.
Otomotiv sektörü, sektörün dâhil olduğu mobilite ekosistemindeki
yeriyle birlikte ele alınacak.
İlaç sektörü, sağlık ve yaşam bilimleri ekosistemi içerisinde
takip edilecek.
Milli ve özgün ürünler üretmek için kritik teknolojilere ilişkin
de yol haritalarımız olacak.
Teknoloji ve sektörel yol haritaları, Ar-Ge’den ticarileşmeye
kadar devam eden tüm inovasyon döngüsünü kapsayacak.
Hazırlık aşamasında akademi, STK, sanayici ve girişimcilerden
oluşan çalışma gruplarından destek alacağız.
Öncelikli sektörler için stratejik malzemeler geliştirilmesini
teşvik edeceğiz.
Bu kapsamda kimya ve ilac¸, ulaşım araçları, makine, bilgisayar,
elektronik, optik, elektrikli teçhizat sektörlerinin ihtiyacı olan
stratejik malzemeleri belirleyeceğiz.
Orta ve uzun vadeli kaynak planlaması yaparak temel malzeme
teknolojilerinde altyapı yatırımlarını tamamlayacağız.
Stratejik maden ve malzemelerin alternatiflerinin geliştirilmesi
için üniversiteler ve mükemmeliyet merkezlerine hedefler koyacağız.
Bu alanlarda çalışan bilim insanlarımızı destekleyerek, araştırma
faaliyetlerine teşvikler sunacağız.
Ar-Ge ekosistemini güçlendireceğiz.
Ekosistemde faaliyet gösteren merkez, üniversite, laboratuvar ve
Teknoloji Geliştirme Bölgelerine ürün bazlı hedefler tanımlayacağız.
Araştırma altyapılarını sanayimizin ihtiyaçlarına çözüm üreten
uzman merkezler şeklinde yapılandıracağız.
Üniversiteler, OSB’ler ve TGB’lerde bulunan makine, teçhizat,
laboratuvar ve test ekipmanlarının envanteri çıkarıp, sanayinin ve
akademinin ortak kullanımına açacağız.
Böylece aynı yatırımların tekrar yapılmasının önüne geçilecek.
Ar-Ge’nin ticarileştirilmesi kadar, fikri ve sınai mülkiyet
haklarının ülkemizde kalmasını da çok önemsiyoruz.
Geliştirdiğimiz teknolojinin markasına sahip olmak, teknolojiyi
geliştirmek kadar stratejik.
Bu amaçla Türkiye markalarını küreselleştirmek için gerekli
adımları atacağız.
Teknoloji standartlarının gelişiminde söz sahibi olup, test
merkezi ve sertifikasyon faaliyetlerine ağırlık vereceğiz.
Teknoloji yarışında var olmak, hatta bu yarışı yönetmek için
uluslararası standartların belirlenme aşamasında aktif rol alacağız.
Özellikle 5G, robotlar ve otonom araçlar gibi alanlardaki mevzuat
çalışmalarında proaktif olacağız.
Bağlantılı, elektrikli ve otonom teknoloji tedarikçilerinin
taleplerini karşılamak ve yakın coğrafyaya hizmet vermek üzere
otomotiv akreditasyon/sertifikasyon merkezi kuracağız.
Yıkıcı teknolojilerde küresel girişimler kurmak için harekete
geçiyoruz.
Yıkıcı teknolojilerle geliştirilen ürünler, geleneksel ürünlerin
yerini alıyor.
Değişime ayak uyduramayan üreticilerse, yerini yeni oyunculara
bırakıyor.
Dolayısıyla küresel markaları olmayan ülkeler için, yeni
oyuncuların desteklenmesi stratejik öneme sahip.
İşte Türkiye’nin Otomobili Girişimi bu yönde attığımız önemli bir
adım.
Bu proje otomotiv ana ve yan sanayi tedarikçilerinin dönüşümüne
ve ihracat katkılarının artmasına hizmet edecek.
Ülkemiz bu girişim sayesinde, bağlantılı ve otonom elektrikli
araçlar pazarında, küresel bir oyuncu olma fırsatına da erişecek.
Fikri mülkiyet haklarının altyapısını ve uygulama çerçevesini
güçlendireceğiz.
Bakanlıklar ve Türk Patent Enstitüsü koordinasyon halinde
çalışacak.
Kamunun elindeki patent, faydalı model gibi hakların envanterini
çıkarıyoruz.
Özel sektör başta olmak üzere, diğer kurumların bu envanterden
faydalanmasını sağlayacağız.
Kamu fonlarıyla desteklenen ve stratejik görülen girişimlerin,
fikri sınai haklarının ülkemizde kalması için önlemler geliştireceğiz.
Örneğin kamunun altın hisseyle stratejik girişimlere ortak olması
alternatifini değerlendireceğiz.
Sanayi ve Teknoloji Stratejimizin ikinci sacayağı Dijital Dönüşüm
ve Sanayi Hamlesi’dir.
Bu kapsamda dijital dönüşümden, rekabet öncesi işbirliğine, teşvik
sistemi reformundan sanayinin finansmanına, bütüncül bir yaklaşımla
gerekli adımları atacağız.
Bu başlıktaki politika detaylarına kısaca değinmek istiyorum.
Sanayinin dijital dönüşümü için çok boyutlu politikalar
uygulayacağız.
Firmaların dijital dönüşüm olgunluk seviyelerini belirleyecek,
sektörel ve işletme büyüklüğüne göre karşılaştırmalar yapacağız.
Türkiye’ye özgü bir model geliştireceğiz.
Dijital Dönüşüm ve Yetkinlik Merkezleri kuruyoruz.
Bu merkezlerin yönetişim modeli kamu ve özel sektörün yanı sıra
uluslararası işbirliklerini de kapsayacak.
Yeni istihdam alanları belirleyip, yetkinlik bazlı eğitim
destekleri geliştireceğiz.
Sanayinin Kurumsallaşması ve İhracatı Güçlendirmek için de bir
dizi adım atacağız.
Dijital dönüşümde firmaların uyum kabiliyeti, sadece üretim
faktörleriyle sınırlı değil.
Kurumsal yönetişimin de kişilerden bağımsız ve nesiller boyu
yaşayabilir yapılara dönüşmesini sağlamak gerekiyor.
Bunun için şirketlerin kurumsal yönetişim becerilerini geliştirici
desteklerimiz olacak.
Örneğin tedarik zincirindeki işletmeler arasındaki entegrasyonu
hızlandıracak mekanizmalar geliştireceğiz.
KOBİ’lerin rekabet gücünü artırmak için stratejik birleşmeleri
teşvik edeceğiz.
Ayrıca işletmelerin yeni pazarlara ulaşmasının önünü açacağız.
KOBİ’lerimizin doğrudan ihracat yapabilmesi için e-ticaret
imkânlarını geliştireceğiz.
Bunun için veri merkezi yatırımları ve bulut bilişim uygulamaları
gibi alanlarda çalışmaları başlatıyoruz.
Rekabet Öncesi İşbirliği, üzerinde önemle durduğumuz bir konu.
Sanayi ve teknoloji alanlarındaki hedeflerimize, bireysel
gayretlerden daha çok geniş tabanlı bir ilerlemeyle ulaşabiliriz.
Dolayısıyla firmalar, teknoloji tedarikçileri ve diğer paydaşlar
arasında sinerjiyi tesis etmek gerekiyor.
Ortak altyapıların geliştirilip, işbirliği mekanizmalarının etkin
hale getirilmesi oldukça hayati.
Sanayi Bölgelerimiz ve Teknoloji Geliştirme Bölgelerimiz bu amacı
karşılayan temel yapılar.
Biliyorsunuz buralarda pek çok hizmeti düşük maliyetlerle
sunuyoruz.
Önümüzdeki dönemde bu bölgelerin sayısını daha da artırıp,
rekabet öncesi işbirliği mekanizmalarını işletmek istiyoruz.
Teknoloji odaklı kümelenmeleri artıracağız.
Savunma ve Havacılık, Elektrikli Otomobil, Petrokimya, İletişim
Teknolojileri gibi alanlarda stratejik kümeleri destekleyeceğiz.
Bu sayede, katma değerli üretimi artırmayı hedefliyoruz.
Yatırım Ortamının İyileştirilmesi ve Yeni Yatırım Teşvik Sistemi
için de önceliklerimizi belirledik.
Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu, Mart 2019’da
yeniden yapılandırıldı.
Kamu ve özel sektör temsilcilerinden oluşan Kurulumuz dinamik bir
gündeme sahip.
Ağustos’ta yaptığımız toplantıda, tüm tarafların mutabık kaldığı
35 eylemi hayata geçirme kararı aldık.
Ayrıca yatırım teşviklerimizi de yalın ve daha etkin bir yapıya
kavuşturacağız.
Bu kapsamda katma değerli üretimi odağa alıp, proje ihtiyaçlarına
göre esnek bir mekanizma tasarlayacağız.
Amacımız, firmaları daha fazla Ar-Ge yapmaya ve teknolojik ürün
geliştirmeye teşvik etmek.
Benzer şekilde, yabancı sermayeli şirketlerin de, ülkemizde Ar-Ge
merkezleri açmasını güçlü bir şekilde destekleyeceğiz.
Bölgesel Kalkınma, İstihdam ve Markalaşma alanındaki
adımlarımızla, ülke genelinde refahı daha üst seviyelere çıkaracağız.
Kalkınma Ajanslarımızın rolünü etkinleştirecek
Birden çok sektörde rekabet gücü yüksek şehirler oluşturacağız.
Bu kapsamda, her bölgenin dinamiklerine uygun kümelenme ve
markalaşma destekleri verip, altyapı yatırımlarını da buna göre
şekillendireceğiz.
Bölgesel coğrafi işaretler ve geleneksel ürün adlarındaki marka
tescillerimizi artırıp, marka bilinirliğini artıracağız.
Sanayi finansmanı altyapısını güçlendirmek istiyoruz.
Sanayi ve teknolojide hedeflediğimiz köklü dönüşüme, Ar-Ge temelli
yatırımlarla ulaşabileceğimizi çok iyi biliyoruz.
Tabi bunun için çeşitli finansal destek mekanizmalarının olması
gerekiyor.
Bankacılık sistemimiz genellikle kısa vadeli kaynaklardan
besleniyor.
Bu yüzden alternatif finansman modelleri geliştirilmesi şart.
Kitle fonlaması, girişim ve risk sermayesi, hisseye dönüşebilir
tahvil ihracı gibi uygulamaların yaygınlaştırılması için
paydaşlarımızla düzenlemeler yapacağız.
Yüksek büyüme potansiyeli olan işletmelerin, halka açılmalarını
kolaylaştıracak ve özendireceğiz.
Girişim sermayesi fonlarını kamu kaynaklarıyla destekleyecek
OSB ve TGB gibi yapıların ortak olduğu ihtisaslaşmış fonların
kurulmasını sağlayacağız.
Yine OSB’lerde uzun vadeli arsa ve bina kiralama/edindirme
modelleri oluşturacağız.
Özkaynaklarıyla yatırım yapan firmalar için, teşvik sisteminde
destek enstrümanları geliştireceğiz.
Diğer yandan, bankacılık sisteminin sanayi ve teknoloji
girişimlerine daha fazla kaynak aktarmasını sağlamayı amaçlıyoruz.
Kredi maliyetlerini azaltmak için Hazine ve Maliye Bakanlığımızla
çalışmalar yapacağız.
Sanayi ve Teknoloji Stratejimizin üçüncü bileşeni Girişimcilik
alanında izleyeceğimiz politikalar.
Bu kapsamda girişimcilik ekosistemimizi daha etkin bir yapıya
kavuşturacağız.
Ekosistemde yer alan tüm paydaşların faydalanması için Türkiye
Girişim Ekosistemi Platformu ve İnternet Sitesini kuruyoruz.
Bu platformda girişimlere ilişkin bilgilerin yanında
Yatırımcılar tanıtılacak ve girişimcilerin kullanabileceği
kaynaklar hakkında bilgiler yer alacak.
Girişimcilik fikirlerinin olgunlaşması için okullarda, iş
yerlerinde ve TGB’lerde açık inovasyon yaklaşımının öğretilmesine
yönelik çalışmalar yapacağız.
Erken dönem girişimciler için vergisiz veya kolay vergili dönem
gibi mekanizmaları geliştirmek istiyoruz.
Yurt dışından gelen girişimciler için hoş geldin paketi ve
girişimci vizesi gibi uygulamaları ilgili bakanlıklarımızla
çalışacağız.
Girişimlerin başlangıç aşamasından, ölçeklenme aşamasına
geçişlerinde takipçi olacağız.
Bu noktada özellikle, küreselleşme iddiası olan derin teknoloji
tabanlı girişimleri pozitif ayrıştıracağız.
Ekosistemin geneli için finansman kaynakları da özel bir önem
taşıyor.
Bu maksatla melek yatırımcı sayısı ve etkinliğini artıracak,
kitlesel fonlamanın kullanımını yaygınlaştıracağız
Yine, girişim sermayesi fonlarının hacmi ve kullanımını artıracak
tedbirler alacağız.
Teknoloji tedarikçileri ve girişimcilerini daha da güçlendireceğiz.
Bunun için teknoloji tedarikçileriyle alıcılarını bir araya
getiren çift taraflı bir destek programı uygulamayı planlıyoruz.
Tedarikçileri, Sanayi İşbirliği Programı ve kamu alım garantisi
kapsamında destekleyeceğiz.
Teknoloji bazında tedarikçi envanteri çıkaracak, bunları kamu ve
sanayinin ihtiyacıyla buluşturacağız.
Sanayileşme İcra Kurulumuzla, stratejik önemi haiz ürün ve
hizmetlerin üretimi için kamu alımlarını kaldıraç olarak kullanacağız.
Stratejimizin dördüncü bileşeni Beşeri Sermayenin Dönüşümü’dür.
Aslında insan kaynağımız, pek çok ülkeye göre karşılaştırmalı
üstünlüğümüzün olduğu, hedeflerimize varmada en önemli bileşen.
Bu manada beşeri sermayenin gelişimini önceliklendiriyoruz.
Mevcut yetenek havuzumuzun dönüşümü için veri analitiği ve veri
okur-yazarlığı eğitimleri alanında seferberlik başlatıyoruz.
Dijital Teknoloji Uzmanı ve Dijital Teknoloji Yöneticisi gibi
yetkinlikleri gösteren dijital rozet uygulamasına geçiyoruz.
Milli Eğitim Bakanlığımızla birlikte, ihtiyaç duyulan teknolojik
eğitim müfredatını ve altyapı ihtiyacını belirleyeceğiz.
Yazılım teknolojileri ve endüstriyel tasarımın müfredata
eklenmesini son derece önemli buluyoruz.
Meslek Yüksekokulu ve Meslek Lisesi öğrencilerini sanayi ve
teknoloji alanlarında kariyer yapmaya özendirecek modeller
oluşturacağız.
Yine bu okullardan mezun olanların, kendi alanlarında çalışmasını
desteklemek için teşvik ve vergi indirimleri gibi mekanizmalar
geliştireceğiz.
Ar-Ge yetenek kapasitemizi artırmak istiyoruz.
Yeteneğe yaptığınız yatırım, size misliyle geri dönüyor.
Dolayısıyla biz de bu alana yapılacak yatırımlarda, tüm
imkânlarımızı zorlamak istiyoruz.
Kuracağımız 100 Deneyap teknoloji atölyesinde 5 yılda yaklaşık 50
bin özel yetenekli öğrencimiz teknoloji eğitimleri alacak.
Bu sene ilk defa Uluslararası Lider Araştırmacılar Programını
uygulamaya başladık ve beklentimizin çok ötesinde bir taleple
karşılaştık.
Yurtiçinde çalışan ya da kamu imkânlarıyla yurtdışına gönderilen
araştırmacıların odak teknoloji alanlarında yetkinliğini artırmayı
hedefliyoruz.
Sanayi Doktora programımız devam edecek.
Uluslararası araştırma merkezleri ile işbirlikleri yapmak
istiyoruz.
Yurtdışındaki üstün başarılı yabancı uyruklu akademisyenlerin,
ülkemize transferini teşvik edecek programlar geliştireceğiz.
Ayrıca dün ikincisinin açılışını yaptığımız Teknofest havacılık
uzay ve teknoloji festivalini hepiniz biliyorsunuz.
İlkinde 550 bin katılımcıya hitap eden, bu yıl 1 milyon misafir
hedeflediğimiz bu festivalle teknoloji üreten, icat çıkaran bir
gençlik yetiştirmeyi hedefliyoruz.
Önümüzdeki yıllarda da Teknofesti geniş katılımlı düzenlemeye
devam edeceğiz.
Bileşenimizin SON POLİTİKASI Açık Kaynak Platformunun kurulması ve
yazılım kapasitemizin artırılması.
Açık Kaynak Platformuyla yazılım maliyetlerini azaltmayı,
yazılımcı sayımızı artırmayı ve açık kaynak alanında çalışan girişim
sayısını artırmayı hedefliyoruz.
İlk olarak kamunun mevcut ve yeni alımlarında, açık kaynak
yazılımlara geçişi için yol haritası belirleyeceğiz.
Açık kaynak yazılım ekosisteminin kamu ve özel sektör tarafından
desteklenmesini sağlayacağız.
Bu amaçla, hızla hayata geçirilebilir, yaygınlaştırılabilir ve
yenilikçi bir yazılım eğitimi modeli hazırlanacak.
Yazılımcı olmayı itibarlı bir kariyer haline getirmek istiyoruz.
Bunun için bir seferberlik başlatacak ve genç yeteneklerimize yeni
imkânlar sunacağız.
Stratejimizin son bileşenini Altyapı Hazırlığı olarak belirledik.
Güçlü bir altyapının temin edilmesi, reformları gerçekleştirme
hızımız ve verimliliğimiz açısından çok önemli.
Veri iletişimi ve açık veri reformunda somut adımlarımız olacak.
Veri iletişimi dediğimiz şey, artık sadece mobil cihazlar ve
bilgisayarlarla sınırlı değil.
Arabalar, mekânlar ve giyilebilir cihazlar arasında da veri
iletişiminin gittikçe arttığı bir evreye girdik.
Dolayısıyla küresel rekabetçiliğin ana unsurlarından biri hızlı ve
uygun maliyetli veri iletişimi olmaya başladı.
Buradan hareketle, ülke genelinde, veri iletişim hızı ve güvenilir
veri iletişim altyapısı için gerekli destekleri sağlayacağız.
Bu alanda ürün geliştiren yerli teknoloji tedarikçilerini teşvik
edip, kamu alım desteği imkanı sunucağız.
Veri haberleşmesi konusunda uluslararası standartların
geliştirilmesine katkıda bulunacağız.
Açık veri reformunu da ivedilikle hayata geçireceğiz.
Böylelikle veriye dayalı karar verme, ürün ve hizmet geliştirme
süreçlerini güçlendirmiş olacağız.
Ülke olarak sahip olduğumuz büyük verinin, ekonomik değere
dönüşmesini önemsiyoruz.
Bunun için Yapay Zekâ Enstitüsü kuruyoruz.
Bu Kurum yapay zekâ alanında ar-ge çalışmaları yürütecek ve ülke
ölçeğinde yüksek katma değerli projeleri hayata geçirecek.
Yerleşik bulut bilişim sistemi ihtiyacının farkındayız.
Ülkemizde kalması gerekli ve stratejik olan verinin tanımını,
güvenlik seviyesini, depolama ve iletişim standartlarını
belirleyeceğiz.
Bu amaçla veri güvenliği çerçeve mevzuatını tamamlayacağız.
Sanayinin dijital dönüşümü için gerekli yazılımları ve altyapıları
bulut teknolojilerine uyumlu olarak geliştireceğiz.
Siber Güvenlik Standartları ve Altyapısı için de eylemlerimiz
olacak.
Günümüzde sadece iş verileri değil, biyolojik yapımıza ilişkin
veriler de siber saldırı riski altında bulunuyor.
Dolayısıyla siber güvenlik konusunun üzerinde de dikkatle durduk.
Milli Teknoloji Hamlemizin öncelikli projelerindeki siber güvenlik
risklerini belirleyip, gerekli önlemleri alacağız.
OSB ve TGB’lerde kullanılanlar başta olmak üzere, yazılımların
sızma testleri için yerli teknoloji tedarikçilerini geliştirip,
sertifikasyonlarını destekleyeceğiz.
Siber saldırıların etkisinin yüksek olabileceği sektörlerde, siber
güvenlik yerli altyapıları kurulmasının planlamasını ilgili kurumlarla
yapacak
Mevzuat ve ek finansman desteği sağlayacağız.
Ulusal blokzincir altyapısını geliştirecek ve blokzincir tabanlı
ağ oluşturulması çalışmalarını teşvik edeceğiz.
Kamu uygulamalarından blokzincir altyapısına taşınabilir olanları
tespit edip, Açık Kaynak Platformu bünyesinde projelendireceğiz.
Yeni iş modellerinin blokzincir alt yapısında pilot uygulamaları
için test ortamı ve katılımcı kümesi oluşturacağız.
Testleri başarıyla tamamlayan girişimlerin sertifikasyonunu yapıp,
yatırım almalarını destekleyeceğiz.
Sanayinin iki temel kaldıracı olan enerji ve lojistik alanlarında
da reformlarımız olacak.
Sanayide enerji verimliliğini sağlayacak teknolojik yetkinliği
artıracağız.
Yeni nesil teknolojik ürünlerin enerji sektöründe oluşturacağı
dönüşüm ihtiyaçları için, ilgili paydaşlarla çalışacağız.
Öncelikli sektörlerin yoğunlaştığı OSB’lere, enerjinin güvenli
tedariği için iletim yatırımları yapılacak
Çeşitli destek mekanizmalarıyla enerjiye erişimi kolaylaştıracağız.
Başta OSB ve endüstri bölgeleri olmak üzere, sanayimizin lojistik
ihtiyaçlarını belirleyip, hızlı ve düşük maliyetli ulaşımı
sağlayacağız."

Foreks Haber Merkezi ( haber@foreks.com )
http://www.foreks.com
http://twitter.com/ForeksTurkey