IEA Başkanı Birol: 2020 yılında dünyadaki enerji yatırımlarında yaklaşık %20’lik bir düşüş var, bu da 400 milyar dolarlık bir düşüş demek

  • 24.06.2020 11:58

Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim
Merkezi’nin (IICEC) düzenlediği “Sürdürülebilir Enerji ve Yeni
Gerçeklik” konulu webinar dün gerçekleşti. Sabancı Üniversitesi Kurucu
Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı’nın açılış konuşmasını
gerçekleştirdiği webinar IICEC Araştırma Direktörü Bora Şekip Güray
tarafından yönetilen panelle devam etti. Panele, Uluslararası Enerji
Ajansı (IEA) Başkanı Dr. Fatih Birol ve TÜSİAD Enerji Çalışma Grubu
Başkanı Kıvanç Zaimler katıldı.
Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler
Sabancı, webinarın açılışında yaptığı konuşmada, “Değişimin hızlandığı
bu günler bizi “yeni bir gerçekliğe” taşırken, aşina olduğumuz
salonlar yerlerini bugün birlikte olduğumuz gibi dijital platformlara
bıraktı. Dijitalleşmenin olanaklarıyla, IICEC de enerji sektörü
paydaşlarını bu süreçte bir araya getirmeye devam ediyor. Dolayısıyla
bugünü, enerji sektöründe yaşadığımız değişimleri ve geleceğimizi
değerlendirmek için önemli bir fırsat olarak görüyorum” dedi.
Pandemi sürecini de değerlendiren Güler Sabancı, şunları söyledi:
“Türkiye enerji sektörü olarak kamu ve özel sektör, hep birlikte,
enerji arz güvenliği, arz kalitesi ve müşteri memnuniyeti, hizmetlerin
ve saha operasyonlarının güçlü bir şekilde sürmesi alanlarında
başarılı bir performans gösterdik göstermeye de devam ediyoruz.
Ayrıca bu dönem bir kez daha gösterdi ki, sürdürülebilirlik
sektörümüzün ana gündem maddesi olmaya devam edecek. Finansal
sürdürülebilirliğin güçlendirilmesi, çevresel ve sosyal
sürdürülebilirlik odağının artırılması, daha verimli, rekabetçi ve
teknoloji odaklı bir enerji geleceği için atacağımız adımlarda bize
yol göstermeye devam etmelidir. Diğer taraftan da enerji ekosisteminin
paydaşları olarak, kamu, özel sektör ve üniversite iş birliklerimizi
daha da güçlendirmeliyiz.”
Sabancı Üniversitesi’nin kuruluşunun 20. yılını kutladığını
hatırlatan Güler Sabancı, sözlerine şöyle devam etti: “10 yaşını
tamamlayan, Üniversitemizin Enerji ve İklim Merkezi IICEC ise her
geçen yıl büyüyen bir etki ile güçleniyor, enerji gündeminde öne çıkan
konulardaki raporları ve bu tür etkinlikleriyle en üst düzey
paydaşları bir araya getirmeye devam ediyor. Üniversitemizin
merkezlerinin üstlendiği rol bakımından, IICEC’in konumu bize büyük
memnuniyet veriyor.
Şimdi IICEC, analitik modelleme altyapısı ve analizleri ile
yürüttüğü Türkiye Enerji Görünümü çalışmasını, Covid sürecinin
etkilerine de ışık tutacak şekilde güncelliyor. Türkiye’de alanında
bir ilk olacak Turkey Energy Outlook kitabı da yakında tamamlanacak.”

Enerji talebinde 2009 yılına göre 7 kat daha hızlı düşüş yaşandı

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Dr. Fatih Birol, panelde
yaptığı konuşmada, Covid-19 sürecinin dünya enerji sektörüne şimdiye
kadar yaşamadığı bir şoku yaşattığına dikkat çekerek, “2020 yılı
içinde ekonomik sorunlardan dolayı dünya enerji talebinde çok büyük
düşüş bekliyoruz. Bu seneki düşüş, 2009 yılındaki finansal krizden
sonra yaşanan enerji talebi düşüşünden 7 kat daha hızlı bir düşüş”
dedi.
Enerjide tüm yakıtlar ve sektörlerde önemli etkiler görüldüğünü
belirten Dr. Fatih Birol, bu etkinin bazı yakıtlarda daha az olduğunu
ifade etti. dünya petrol talebinin yüzde 60’ının ulaştırma sektöründen
geldiğini hatırlatan Dr. Fatih Birol, yakıtlar içinde en fazla darbeyi
petrolün aldığını,söyledi. Dünya petrol talebinde Nisan ayı başında
büyük bir düşüş yaşandığını ve petrol fiyatlarının ilk kez eksiyi
gördüğünü belirten Dr. Birol, dünya petrol tarihine bu dönemin Kara
Nisan olarak geçtiğini ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü :
“Petrol piyasalarındaki kırılganlık dünya finans piyasalarında
çatırdama yaratacak düzeye geldi. Bu nedenle Uluslararası Enerji
Ajansı olarak G20 Enerji Bakanlarını olağanüstü bir toplantıya davet
ettim. Toplantı sonrasında alınan kararlar ve üretimle ilgili yapılan
düzenlemeler neticesinde petrol piyasalarında yavaş da olsa toparlanma
görüyoruz. Ekonomideki ve sanayideki çöküş ve aynı zamanda pek çok
ülkede beklendiğinden sıcak geçen kış nedeniyle doğalgaz talebinde 2.
Dünya savaşından beri yaşanan en büyük düşüş yaşandı. Kömür talebinde
de çok büyük düşüş var. Dünya kömür talebinin yarısı Çin’den geliyor.
Çin bu salgından çok etkilendi, Hindistan da aynı şekilde.
Yenilenebilir enerji bütün kara haberlerin içinde çok az da olsa
büyüdü. Elektrik talebi hafta arası günlerinde dahi covid öncesi tipik
bir Pazar günü eğrisinde döndü”

Dünyada enerji yatırımlarında 400 milyar dolarlık düşüş var

Pandemi sürecinde elektriğin ne kadar önemli olduğunun
anlaşıldığını söyleyen Dr. Fatih Birol, sözlerini şöyle sürdürdü:
“2020 yılında dünyadaki enerji yatırımlarında yaklaşık %20’lik bir
düşüş var, bu da 400 milyar dolarlık bir düşüş demek. Bu da tarihte
olmamış bir şey. En büyük etkiyi petrol sektörü alıyor. Enerji
sektöründe çok ciddi bir işten çıkarma dalgası var. Şu an itibarıyla
sadece enerji sektöründe ilk 6 ay itibarıyla dünyada 3 milyonu aşkın
insan işini kaybetti. Önümüzdeki 6 ay içinde buna 3.5 milyon kişinin
daha eklenmesi riski ciddi olarak önümüzde duruyor. “
Dr. Fatih Birol, bu dönemde hükümetlerin ekonomilerini yeniden
canlandırmak için toparlanma paketleri hazırladığını belirterek,
"Ekonomik toparlanma paketlerinin güncel büyüklüğü 9 trilyon dolar
seviyesinde ve yıl sonuna kadar bu miktarın 20 trilyon dolara
ulaşacağını düşünüyoruz. Enerji verimliliği, yenilenebilir enerji
yatırımları ve elektrik şebekelerinin modernizasyonu, bu kurtarma
paketlerinde desteklenmesi gereken ve istihdam oluşturacak kritik
alanlar olarak öne çıkıyor" dedi.Yenilenebilir enerjide büyümenin
hızının ekonomik toparlanma paketlerinde yenilenebilir enerjiye
verilecek teşviklere bağlı olduğunu, ABD’de alım garantilerinde
uzatmaya gidildiğini ve yenilenebilir enerjinin istihdam açısından da
çok önemli olduğu belirtti.

Sektörde konsolidasyonlar yaşanabilir

Önümüzdeki altı aya baktığında iki önemli global belirsizlik
olarak Covid sürecinin, ekonomide önümüzdeki dönemde toparlanmanın ne
tür bir seyir izeleyeceğinin ve Kasım ayında ABD’de yapılacak
seçimlerin sonucunun da dünya enerji ekonomisine ve sektörüne ciddi
etki yapacağına dikkat çeken Dr. Fatih Birol, şu değerlendirmeyi
yaptı:
“Halen dünyada yatırım yapma kapasiteleri sınırlı. Bu, arz talep
dengesine damga vurabilir. Yatırımlar yeteri kadar olmazsa bazı
ülkelerde ciddi sorunlar çıkabilir. Enerji sektöründe birçok şirket
ciddi anlamda işten çıkarma yapmak zorunda kalacak. Ayrıca enerji
sektöründe konsolidasyonlar yaşanabilir. Yeterli finans kaynağı olan
bazı enerji şirketleri Covid-19 sürecinden dolayı zor durumda olan
enerji şirketlerini yutabilir. Özellikle finansal açıdan daha güçlü
durumdaki Asya ve Orta Doğu’daki ulusal enerji şirketlerine dikkat
çekmek isterim.”
Dr. Birol, petrolde Kara Nisan’dan beri bir toparlanma
yaşandığını, hava ulaşınında talebin halen zayıf olduğu ancak bu
sektörün dünya toplam petrol talebinin sadece yüzde 7’sini
oluşturduğunu belirtti. Petrol tüketicisi diğer sektörlerde normale
doğru bir geçiş olduğunu, üretici ülkelerin politikalarında bir
değişiklik olmazsa fiyatlarda toparlanmanın sürebileceğini ancak
global belirsizliklerin bu konuda da önem taşıdığını belirtti. İklim
değişikliğine de değinen Dr. Fatih Birol, pandemi sürecinde
karbondioksit emisyonlarında büyük bir düşüş görüldüğünü, bu seneki
düşüşün son 10 yıldaki emisyon artışını bir kalemde sileceğini
söyledi. Birol, “Ama bu düşüşe sevinmiyorum. Çünkü bunun nedeni doğru
enerji politikaları, doğru çevre politikaları değil. Ekonomilerin
çökmesi ve yüzbinlerce insanın hayata veda etmesi. O yüzden bu düşüşü
kaydediyorum ama kutlanacak bir şey değil” diye konuştu.

Türk enerji sektörü Covid-19 sürecinde arz güvenliğindeki
etkinliğini kanıtladı

TÜSİAD Enerji Çalışma Grubu Başkanı Kıvanç Zaimler, panelde
yaptığı konuşmada, Covid-19 salgını sürecinde Türk enerji sektörünün
arz güvenliğindeki etkinliğini kanıtladığını ve kesintisiz enerji
sağlamayı sürdürdüğüne dikkat çekti. Bu dönemde enerji sektöründe
istihdam kaybının olmadığını söyleyen Kıvanç Zaimler, “Salgın
döneminde enerji talebinde daralma yaşandı, fakat toparlanma başladı..
Sektörde risk yönetimi ve esneklik için bu sürecin önemli bir sınav
olduğunu ve halen devam ettiğini belirtti. Bu süreçte de sektörün daha
rekabetçi ve verimli yönde gelişmesi için öngörülebilirlik ve
sürdürülebilirliğin önemini bir kez daha gördük" dedi.
Zaimler salgın sürecinde iklim ve dijitalleşme konularının
sektörün genelinde daha üst sıralarda konuşulmaya başlandığını,enerji
verimliliğinin burada da en önemli büyüme alanı olarak ortaya
çıktığını,yenilenebilir enerji ve enerji altyapısının sağlamlığının
ana bileşenleri olduğunun da altını çizdi. Zaimler, Türkiye’nin
verimli büyüme odağının önemine değinerek, bu sene TÜSİAD Enerji
Çalışma Grubu olarak çalışmalarını da verimli büyüme, yenilebilir
dönüşüm, tüketici ve teknoloji odağında şekillendirerek sektörün
gelişimine katkı sunmaya devam ettiklerini belirtti. Sermaye yapısı
güçlü ve kurumsal şirketlerin piyasada bulunmasının önemine ve
enerjide tüketici bilincine dikkat çeken Zaimler, enerjide tüketicinin
kamunun odağından çıkıp enerji sektörünün odağına konumlanması
gerektiğini ifade etti. Enerjinin geleceği için yatırımların
gerektiğini belirten Zaimler, piyasanın öngörülebirliğinin,
sürdürülebilirliği odağa almanın, fiyatların rekabetçi ortamda
oluşmasının ve doğru fiyat sinyallerinin yatırım kararları için de
önemine işaret etti. Kuralların yazıldığı şekilde uygulanmasının
önemli olduğu belirten Zaimler, “Verimlilik alanında sektör olarak
ödevlerimizi yapmaya devam etmeliyiz.” dedi. Zaimler, yenilenebilir
enerjinin Türkiye için istihdam, rekabetçilik ve enerji sektörünün
geleceğe taşınması için büyük fırsat olduğunu ifade ederek, YEKA
modelinin önemine ve bu alanda iyileştirme alanlarına da dikkat çekti.
Avrupa’da iklim odaklı gelişmelerin sanayinin rekabetçiliği için
taşıdığı önem içerisinde tartışılmaya devam ettiğini de belirtti.
Türkiye için enerjide teknoloji ve veri alanında da büyük
fırsatlar olduğunu belirten ve Türkiye’nin kaynaklarınının ve talep
yapısının rekabetçi avantajlar yarattığını ifade eden Kıvanç Zaimler,
enerjide dijital çarpanı yüksek projelere odaklanılarak değer
yaratılması gerektiğinin altını çizdi. Depolama teknolojileri,
e-mobilite ekosistemi gibi gelişen teknolojilere de değinen Zaimler,
yeni gerçeklik içerisinde de tüm gelişmelerin ve oyun değiştirici
teknolojilerin merkezinde ortak unsur olarak verinin yer aldığını
vurguladı. Zaimler, teknolojik adaptasyonu iyi sağlayan, veriyi
işleyen, anlamlandırabilen ve veriden operayonel gelir ve
sürdürülebilir toplumsal değer yaratabilen kuruluşların fark
yaratacağını belirtti.
Panel moderatörü IICEC Araştırma Direktörü Bora Şekip Güray ise
panelde, global ve Türkiye perspektifleriyle, Covid-19 pandemisinin
enerji sektörüne etkileri, enerji sektöründe ekonomik kurtarma ve
sürdürülebilir kalkınma odaklı çalışmalar, bu çerçevede istihdam
boyutu, enerji verimliliğinin özel önemi, bunun yanı sıra
yenilenebilir enerji ve enerji teknolojilerinde fırsatlar ve karbon
ayak izini daha politika odaklı olarak azaltmanın ve verimli büyümenin
önemine ilişkin çok değerli tespit ve görüşler aldıklarını belirtti.

Foreks Haber Merkezi ( haber@foreks.com )
http://www.foreks.com
http://twitter.com/ForeksTurkey