ANALİZ-Sabah Stratejisi(Ziraat Yatırım)

  • 09.01.2017 08:54

Ziraat Yatırım Menkul Değerler ( http://www.ziraatyatirim.com.tr )
Tarafından Hazırlanan Sabah Stratejesi Analizi:
"Kıbrıs görüşmeleri haftasına nötr risk iştahı ile başlıyoruz.
Katalizör ise Cuma günü açıklanan ABD İstihdam Raporu sonrasında Dolar
güçlenmesi. Bu sabah Dolar / TL kotasyonları 3,6455 seviyesinden
geçiyorlar. S&P500 vadeli işlemlerde yatay. Borsa İstanbul güne hafif
alıcılı başlayabilir. Haftanın en önemli gelişmesi bugün Cenevre'de
başlayacak Kıbrıs görüşmeleri. Dün her iki lider de Cenevre'ye hareket
ettiler. Dünya'nın günümüzdeki en eski jeo-politik konularından birisi
halindeki Kıbrıs için görüşmeler adanın Türk ve Rum kesimleri arasında
Çarşamba gününe kadar sürecek. Ardından eğer mutabakat sağlanabilirse
"garantör" ülkeler Türkiye Cumhuriyeti, Yunanistan ve İngiltere de
Perşembe günü görüşmelerin parçası haline gelecekler. Cumartesi günü
Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan İngiliz Başbakanı Theresa May
ile Kıbrıs konusunda telefon görüşmesi gerçekleştirdi. 2004 yılında
geçerlilik kazanmayan Birleşmiş Milletler planından sonra ilk defa
Kıbrıs konusunda bir fırsatın eşiğinde görünüyoruz. Telefon
görüşmesinde iki lider tarihi fırsatın altını çizdiler.
Haftasonu Çin'de rezerv verisi 3 trilyon ABD Doları tutarında
açıklandı. Ay sonunda Davos toplantılarında Çin'in Devlet Başkanı Xi
Jinping'in zorlanacağı konulardan birisi kur yönetimini açıklamak
olacak. Renminbi'nin ABD Doları karşısında 7 seviyesine kadar
yaklaşarak değer kaybederken Çin ekonomi yönetimi rezervler ile
Renminbi'nin değeri arasında ince bir denge yürütmekteler. Ancak şu
konu göze çarpıyor: 2014 yılı başında Renminbi oynaklık bandının %2'ye
çıkarılmasıyla başlayan süreçte Çin, 1 trilyon ABD Doları tutarında
rezerv "yak"tı. Renminbi yaklaşık 6 seviyesinden yine yaklaşık 7
seviyesine %15 oranında değer kaybetti. 2015 yılı Ağustosu'nda
Renminbi'nin devalüe edilmesi küresel piyasalarda şok dalgasıyla
sonuçlanmıştı. Örneğin, Türk Lirası bir ay içerisinde 2,77
seviyesinden 3,07 seviyesine kadar %10 değer kaybetti. Ardından 2016
yılbaşında bir tur daha devalüasyon yapan Çin'liler (bu sefer Dolar /
TL ~2,90'dan 3,06'ya çıkmıştı) süreç dahilinde Renminbi'ye %9 değer
kaybının karşılığı yaklaşık 800 milyar rezerv "yak"tılar. Ancak aradan
geçen bir yıl içinde Renminbi %6 değer kaybederken Çin'in "yak"tığı
rezerv yalnızca 200 milyar Dolar ile sınırlı! Bunun anlamı artık
Çin'deki sermaye hareketleri 2014 - 2015 dönemindeki kadar ciddi bir
endişe kaynağı değil. ABD'nin yeni başkanı Trump, Çin'i kur
manüpülatörlüğü ile tehdit etmekte. Çin ekonomisi ise bu seneye daha
güçlü başlamakta ve endişeler azalıyor. Hükümet de büyüme hedefleri
konusunda eskisi kadar ısrarcı bir tavır içinde değil. Reel bazda
bakıldığında ise Renminbi 2005 yılından bugüne %35 daha değerli. Çin
hükümeti, geçtiğimiz günlerde yayımladığı notta "7" seviyesinden
bahsetti. Demek ki kısa vadede Çinli'ler 7 seviyesinin ciddi şekilde
üzerine doğu hareket beklemiyorlar. Japon Yeni'nin de Trump'ın
seçilmesinin ardından 2 standart sapmayı aşan hareketini düşününce Çin
Renminbisi'nde bu sene daha istikralı bir dönem belirebilir (2008
Lehman öncesinde Dünya'daki temel en ciddi dengesizlik ABD - Çin
ticaret açığıydı, bu açık tam anlamı ile düzelmedi ve Trump'ın başkan
seçilmesinde politik açıdan kilit rol oynadı, diğer yandan Renminbi
değer kazanırken "Abenomics" ile Japonya'nın Yen'i 2012 yılından
başlayarak aniden değersizleştirmesi Dünya'da yeni bir dengesizlik
ortaya çıkarmıştı, nitekim Renminbi'nin 6'dan 7'e hareketi ve Yen'in
120'den 100'e hareketi 2016 yılındaki dengesizlikler anlamında ciddi
düzeltmelerindendi).
Çin ve Trump konusu doğrudan akla değer (tedarik) zinciri
kavramını getiriyor. Geçtiğimiz hafta uluslararası finans
kuruluşlarının yayımladığı raporlarda ABD'nin dış ticaret dengesi ön
plana çıktı. Çünkü Trump'ın göreve başlama tarihinin yaklaşmasıyla
seçim sürecinde küresel ticarete ilişkin açıklamalarının ne kadar
hayata geçeceğini kestirmeye çalışmaktayız. ABD'nin Çin ile dış
ticaret açığı 348 milyar Dolar tutarında (Türkiye ekonomisinin
yaklaşık %40'ı!). Ancak değer zinciri kavramını çok iyi anlayabilmek
gerekiyor. Zira küreselleşme sayesinde bir ürünün tek bir ülkeye
atfedilebilmesi kolay değil. İstatistiksel açıdan Çin'den ABD'ye ya da
Almanya'dan başka bir ülkeye sevk edilen bir ürünün içindeki parçalar
Çin ya da Almanya dışında üretiliyor olabilir. Somut ve basit bir
örnek elektrikli araba üreticisi Tesla ve yeniden Dünya'ya inme
özelliğine sahip roket SpaceX'in sahibi Elon Musk'ın biyografisinde
var. Tesla'nın pilleri Çin üzerinden Tayland menşeli, motor Tayvan,
kapılar Fransa ve şahsi İngiltere'de üretiliyor. Türkiye'de pek çok
kontratlı (anlaşmalı) fabrika doğrudan Avrupa (özellikle Almanya)
değer zincirine üretim sağlamakta. ABD'nin olası ticaret kotaları
doğrudan Çin'i vuracağı gibi dolaylı şekilde bütün Asya ekonomilerini
etkileyecektir. Buna istinaden Avrupa'da hızlanan ekonomi Türkiye'deki
ekonomiyi de canlandırmakta (örneğin otomotiv sektörünün 2016 yılını
güçlü tamamlaması). Güncellenecek Gümrük Birliği anlaşması toparlanma
aşamasındaki ve Avro krizini geride bırakmaya yüz tutan Avrupa
ekonomisinden Türkiye'nin daha fazla faydalanmasını sağlayacaktır.
Mevcut güvenlikle ilgili haber akışı ister istemez morallerimizi
bozmakta ve anket bazlı göstergeleri olumsuz tarafa kaydırmakta.
Bununla birlikte geleceğe dönük dinamikleri anlayarak pozitif fayda
sağlayabilmeliyiz. 15 Temmuz sonrasında ekonomi yönetiminin ekonomiye
enjekte ettiği teşvikler de ilk tepkilerini vermekteler. Aralık ayında
çekirdek enflasyonun artması çıktı açığının azalmakta olduğunu
gösteriyor. Son dönemde yeniden artan dış finansman haberleri
Türkiye'nin içinde bulunduğu durumu fiyatlama riski haline
dönüştürmekte. Fiyatlama riski ise başarılı CFO'lar tarafından
yönetilebilecek bir konu. Soğuk havalar nedeniyle ilk çeyrekte belki
büyüme momentum kaybedebilir ancak ikinci çeyrek ve sonrasında tarımda
bu sene "var yılı" yaşayacağımızı düşünürsek, mevcut yağışların da
getireceği bereketle ekonominin ciddi şekilde hızlanabilme potansiyeli
bulunuyor.
Veri tarafında bu hafta yurt-içinde sınai üretim ve ödemeler
dengesini takip edeceğiz. Çin'de enflasyon, dış ticaret verileri var.
ABD'de perakende satışlar Avrupa'da ise üretim, Almanya özelinde de
dış ticaret verileri gündemi tamamlamakta. ABD'de halka açık şirketler
son çeyrek sonuçlarını açıklamaya başlayacaklar. Cuma günü JP Morgan,
Bank of America ve Wells Fargo sonuçlarını açıklayacak majör finansal
kuruluşlar. Trump'ın da Çarşamba günü "genel basın toplantısı"
düzenlemesi bekleniyor. Başkan seçilmesinin ardından henüz Trump bir
basın toplantısı düzenlemedi. Bugün TSİ 10:00'da sınai üretim verisi
aylık bazdaki istatistiksel oynaklığı nedeniyle zayıf kalacaktır,
negatif değer de alabilir. Yıllık değişim oranı ise ekonominin
toparlanma trendi ile uyumlu şekilde artış gösterecektir.
Analizlerimizde aylık verileri tercih etsek de şu anda trend
göstergeler 15 Temmuz sonrası artan oynaklık nedeniyle daha geçerli.
Nihayetinde bunlar artık geçen senenin ve Trump öncesi dönemin
verileri. Avrupa önderliğinde, Dünya genelinde iktisadi faaliyetin
hızlanmasıyla son çeyrekte Türkiye'de büyümenin toparlandığını
düşünüyoruz ve 2016 yılını %2,3 büyüme ile kapatmış olabiliriz.

ŞİRKET HABERLERİ

Aselsan (ASELS, Öneri "EKLE", Sınırlı Pozitif): ASELSAN ile
Savunma Sanayii Müsteşarlığı arasında ATAK Programı sözleşmesi
kapsamında toplam bedeli 50,4mn USD tutarında sözleşme değişikliği
imzalanmıştır. Söz konusu sözleşme kapsamında teslimatlar 2017-2020
yıllarında gerçekleştirilecektir.
Bimeks (BMEKS, Sınırlı Negatif): 05.05.2016 tarihinde Angermann AG
ile 02.03.2016 tarihinde imzalanan Gizlilik anlaşması kapsamında,
inceleme ve değerlendirme çalışmalarımızın devam etmekte olduğu
kamuoyuna duyurulmuştu. Global ve Bölgesel konjektürel sebeplerden
dolayı bu inceleme ve değerlendirme çalışmalarımından vazgeçilmiştir.
Emlak Konut GYO (EKGYO, Öneri "Al", Nötr): Şirket projelerinden
Ankara İli Çankaya İlçesi Mühye Mahallesinde yapımı planlanan Toplu
Konut Uygulaması kapsamında, toplam 506 adet bağımsız bölümün Yapı
Ruhsatları 04.01.2017 tarihinde alınmıştır.
Garanti Bankası (GARAN, Öneri "EKLE", Nötr): Vergi Denetim Kurulu
İstanbul Büyük Ölçekli Mükellefler Grup Başkanlığı tarafından bireysel
kredi kullandırılan müşterilerden tahsil olunan masraf ve ücretlerin
KKDF yönünden incelenmesi sonucunda, 2011 yılı için Vergi İnceleme
Raporu düzenlenmiştir. Banka adına düzenlenen rapor ve tebliğ edilen
tahakkuk fişi ile 2011 yılı için KKDF aslı ve cezai faizi ile birlikte
toplam 15,9mn TL talep edilmiştir. Banka, söz konusu raporla ilgili
olarak tüm yasal haklarların kullanılacağını açıklamıştır.
İş Bankası (ISCTR, Öneri "Al", Nötr): Vergi Denetim Kurulu
İstanbul Büyük Ölçekli Mükellefler Grup Başkanlığı tarafından Banka
tarafından 2011 yılında kullandırılan bireysel krediler ile ilgili
dosya masrafları KKDF açısından incelenmiş olup, bu inceleme sonucunda
hazırlanan rapora dayanılarak Banka adına 5,5mn TL KKDF ve 8,6mn TL
cezai faiz olmak üzere toplam 14,1mn TL tutarında tahakkuk fişleri
düzenlenmiştir. Banka, söz konusu raporla ilgili olarak tüm yasal
haklarların kullanılacağını açıklamıştır.
Net Holding (NTHOL, Nötr): Şirketin bağlı ortaklıklarının sahip
olduğu, NTHOL paylarının, Şirket sermayesinin %10'unu aşan kısmının
itfa edilmesine, bu amaçla 365,7mn TL tutarındaki sermayenin 27,1mn TL
tutarında azaltılarak 338,6mn TL'ye indirilmesine ve söz konusu
sermaye azaltımı işlemleri için gerekli hazırlıkların ve başvuruların
yapılmasına karar vermiştir.
Türk Telekom (TTKOM, Öneri "EKLE", Sınırlı Pozitif): Şirketi
iştiraklerinden TT Ödeme Hizmetleri A.Ş.ye BDDK tarafından ödeme
hizmeti faaliyet izni verilmiş olup, 6 Ocak 2017 itibarıyla izin Resmi
Gazete'de yayımlanmıştır. Bu faaliyet izni kapsamında mobil ödeme
hizmeti ve Grup Şirketlerinin tahsilata aracılık hizmetleri TT Ödeme
Hizmetleri A.Ş. aracılığıyla gerçekleştirilebilecek ve ödeme ürün ve
hizmet portföyü üye işyeri ağı genişletilmek suretiyle
zenginleştirilecektir.

SEKTÖR HABERLERİ

Otomotiv Sektörü: Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) 2016
Aralık ayı perakende satış rakamlarını açıkladı. Buna göre otomobil ve
hafif ticari araç satışları bir önceki yılın aynı ayına göre sırasıyla
%5,5 ve %19 oranlarında azalmış ve toplam hafif araç satışı 141,912
adet olarak gerçekleşmiştir. 2016 4. çeyrekte hafif araç satışları
2015 4. çeyreğe göre %13,8 artarak 347bin seviyesine yükselmiştir.
2016 yılı genelinde hafif ticari araç satışları %1,6 artışla 968bin
adete ulaşmıştır. Otomobilde Aralık ayında ithalat oranı %69,5, hafif
ticari araçta ise %46,1 olarak gerçekleşmiştir. 2016 yılı genelinde
ise ithalat oranı otomobilde %74,6 olurken, hafif ticari araçtaki oran
%47,5 seviyesindeydi. Ford Otosan ve TOFAŞ'ın yerli hafif araç
satışları Aralık ayında sırasıyla %9 ve %20 oranlarında azaldı. Ford
Otosan'ın ve TOFAŞ'ın ithal hafif araç satışları %38 ve %32 azalırken,
Doğuş Otomotiv'in %1 arttı. Ocak-Aralık döneminde Ford Otosan ve
TOFAŞ'ın pazar payları 1,1 ve 0,7 puan azalırken, Doğuş Otomotiv'in
pazar payı 0,5 puan arttı.
Ayrıca, ODD Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Bayraktar, otomobil ve
hafif ticari araç pazarında 2017 yılında %10'un üzerinde daralma
beklediklerini açıkladı.
Özelleştirme: Yurt içinde at yarışları düzenleme, yurt içi ve
dışında düzenlenen at yarışları üzerine yurt içi ve dışından müşterek
bahis kabul etme hak ve yetkilerine ilişkin lisanslar, topluca 1 Ocak
2018 tarihinden itibaren 49 yıl süreyle Türkiye Varlık Fonu'na
devredildi. Lisans konusu faaliyetlerin ilgili mevzuat hükümlerine
uygun olarak yürütülmesini izleme ve denetleme yetkisi Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığında olacak. Öte yandan, karşılığı nakit olmak
üzere oynatılan Piyango, Hemen-Kazan, Sayısal Loto, Şans Topu, On
Numara ve Süper Loto oyunları ile ilgili mevzuat çerçevesinde izin
verilebilecek benzer şans oyunlarına ilişkin lisans da 49 yıl süreyle
Türkiye Varlık Fonu'na devredildi. (Kaynak: BloombergHT)

DİĞER ŞİRKET HABERLERİ

Finansbank (FINBN): Vergi Denetim Kurulu İstanbul Büyük Ölçekli
Mükellefler Grup Başkanlığı tarafından bireysel kredi kullandırılan
müşterilerden tahsil olunan masraf ve ücretlerin KKDF yönünden
incelenmesi sonucunda, 2011 dönemine ilişkin olarak Vergi İnceleme
Raporu düzenlenmiştir. Banka adına düzenlenen rapor ve tebliğ edilen
tahakkuk fişi ile bireysel kredi kullandırılan müşterilerden tahsil
olunan masraf ve ücretler üzerinden KKDF hesaplanmadığı gerekçesiyle,
2011 yılı için 13,7mn TL KKDF aslı, 17,1mn TL cezai faiz talep
edilmiştir. Banka, söz konusu raporla ilgili olarak tüm yasal
haklarların kullanılacağını açıklamıştır.
Metro Holding (METRO, Nötr), Vanet Gıda (VANGD, Negatif): Metro
Holding Borsada işlem görmeyen statüdeki 1mn adet VANGD pay
senetlerinin Borsada satışa konu edilebilmesi amacıyla Merkezi Kayıt
Kuruluşu'na başvuru yaptı.
Avrasya GYO (AVGYO): Gürcistan'da bulunan gayrimenkullerinin mali,
finans ve işletmesinin yürütülmesi açısından Gürcistan'da kurulmuş
olan 100 GEL sermayeli Metro Avrasya Gürcistan Gayrimenkul Yatırım
şirketinin satın alınması için Genel Müdürlüğe yetki verilmesine karar
verilmiştir."

******

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım
danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti,
aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen
bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı
sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve
tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine
dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk getiri
tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer
alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize
uygun sonuçlar doğurmayabilir...

*******

Foreks Haber Merkezi ( haber@foreks.com )
http://www.foreks.com
http://twitter.com/ForeksTurkey